Zapals.com

27 Ekim 2011 Perşembe

Tek Devrelik Takım

Ligin 8. haftasında Trabzonspor Hüseyin Avni Aker Stadında Antalyaspor'u ağırladı.

Maçtan önce Şenol hoca nın kadroda revizyona gideceği herkes tarafından düşünülüyordu ki öylede oldu.

Trabzonspor kendi evinde ki mücadeleye tek forvet Burak ile ve Colman, Adrian, Volkan ve Alanzinho gibi defansif özelliği olmayan ortasaha oyuncuları ile mücadeleye başladı.

Ortasaha ve defansın birbirinden uzak görüntüsü Deniz Barış ın 60 metre topu sürerek gol atmasına neden oldu.

Bu golden 4 dakika sonra Ali Zitouni nin güzel golü Avni Aker de soğuk duş etkisi oluşturdu.

Şenol hoca 2-0 geriye düşdükten sonra ilk hamlesini Sapara-Halil değişikliği ile yaptı.

İlk yarısı 2-0 Antalyaspor'un üstünlüğü ile kapanan maçın ikinci yarısında Alan-Zokora değişikliği ile alışılmış ikinci yarı Trabzonspor u izlemeye başladık.

Oyunu iyice Antalya yarı sahasına iten Trabzonspor Zokora nın güzel pası ve son haftaların YILMAZ savaşcısı Burak ile farkı 1 e indirdi.

Zokora nın anlamsız kırmızı kartı sonrası ve sonra ki pozisyonda gelen anlamsız penaltı maçın skorunu 2-2 e getirdi.

90 dakika sonrasında son 3 maçta olduğu gibi bu maçta da beraberlik yaşandı.

Trabzonspor sadece ikinci yarıları gösterdiği performans ile aldığı puanlarla bu sezonu devam ettirmekte.

23 Ekim 2011 Pazar

Sözün Bittiği An



Hafta içi yaşanan terör saldırları ve gencecik vatan evlatlarının şehit olması gölgesinde devam eden hayat.

Bu hayatın içinde insanların en büyük eğlencesi futbol oynanmaya 3 dakikalık gecikme ve saygı duruşları ile devam ediyor.

Her maçta olduğu gibi ülkenin en milliyetçi iki şehri olarak bilinen Bursa ve Trabzon karşı karşıya geliyordu.

Maçtan önce yayınlanan görüntüler, maç öncesi saygı duruşu ve maçın başlaması ile teröre lanet okunan sloganlar eşliğinde maç başladı.

Maçın ilk yarısında Trabzonspor'un üstünlüğü bulunsa da gol sesi çıkmadı.

İkinci yarı da Bursaspor da oyuna ortak olunca ilk gol Sestak tan geldi ve Bursaspor 1-0 öne geçti.

Golden sonra Sestak ın tribünleri asker selamı ile selamlaması tribünleri ve izleyenleri duygulandırdı.

Dakikalar 61 i gösterdiğinde herkes gibi Bursaspor lu taraftarlarda Trabzonspor tribünlerinden eğlenceyi beklerken Trabzonsporlu taraftarlardan tüm ülkeyi duygulandıran bir hareket geldi.

1 dakika boyunca asker selamı vererek saygı duruşunda bulunan taraftarların görüntüsü herkesin takdirini kazandı.

Maç Burak'ın penaltı golüyle 1-1 bitti.

Kaybedilen puanlar, yanlış oyuncu değişiklikleri unutulur ama o 61. dakikada ki düşünceli hareket uzun yıllar hafızalarda kalacak.

Yüreğinize sağlık.

22 Ekim 2011 Cumartesi

Söz

İngiltere Premier Lig inde kiralık olarak verilen bir oyuncu kendi takımına karşı mücadele edemez diye bir kural vardır.

Bizim ülkemizde ise durum farklı olarak iki kulübün aralarında ki anlaşmaya kalmış bir olaydır kiralık oyuncu transferi.

Herkes bugün Bursaspor a karşı Volkan ın forma giymesini beklerken Volkan Şen in Bursaspor a karşı forma giyemeceğine dair haberler ortaya çıktı.

Bunun nedeni ise Trabzonspor Başkan ının imza anında verdiği sözden ibaret olduğu anlaşıldı.

Volkan Şen zaten şampiyonlar ligi maçlarında statü gereği görev yapamazken birde böyle bir söz yüzünden ligde mücadele etmemesi tansiyonu arttırdı.

Bu olayın bir benzer durumu da Fenerbahçe ile Kayserispor arasında Önder Turacı transferinde gerçekleşmişti.

Ne diyelim verilen sözler tutulur ama bu sözler ileri ki transfer politikaları için olumsuz bir sonuç doğurmaz umarım.

19 Ekim 2011 Çarşamba

Mantık belli 1-0 olsun bizim olsun.

Taraftar sahadaki takımından güzel futbol ister ve bu güzel futbolun sonucunda da elbette puanlar bekler.

Ama bazen takımın sahada ortaya koymuş olduğu futbol herkes tarafından beğenildiği halde sonuç istenildiği gibi olmayabilir.

Dün akşam Trabzonspor da top ile daha fazla oynayan, pas trafiği iyi olan ve kullandığı köşe vuruşları ile üstündü ama maç farklı bir skor ile aleyhinde tamamlandı.

İnter ve Lille karşılaşmalarında sadece ikinci yarıları ortaya koyduğu oyun ile puanlar almasını başaran Trabzonspor maçın geneline yaydığı bir mücadeleden puansız dönmek zorunda kaldı.

Önümüzde daha 3 maçın olduğunu ve bu 3 maçın 2 'sinin kendi sahamızda olduğunu düşünürsek gruptan çıkma inancımızın devam ettiğinin bilincindeyiz.

Önemli eksikliklere rağmen grubun ilk maçlarında aldığı 4 puan bu gruptan çıkması için yeterli olacaktır.

12 Ekim 2011 Çarşamba

Alman Usulü !

2012 Avrupa Grup kuraları çekildiği zaman herkesin Almanya nın arkasından 2. olarak olarak Turnuvaya katılacağımız düşüncesi hemfikirdi.

Bazen kadro seçimi, bazende sahadaki oyuncuların performansından kaynaklanan hatalar sonucu kaybedilen puanlar turnuvaya katılma şansını son maça bırakıyordu.

Bizim Azerbeycan ile yapacağımız hafta Belçika'nın da Almanya ile yapması umutlarımızı artırıyordu.

Acaba bir Alman usulü yapar mı diye düşünmedik değil aslında Almanya Milli takımı için.

Alman usulünü bilirsiniz herkes kendi hesabını öder.

Ama ortaya bir Türk çıkıp cömertliğini gösterdi ve hesabı kesti.

Mesut Özil, Türk Milli Takımına katılmadığı için eleştri yağmuruna tutulan Real Madrid li futbolcu belki de Milli forma altında ki futbolculardan daha çok faydası bulundu formasını giymediği ülkesine.

Her ne kadar bu takım bu oyun ile Play off lara kalsa da oynanan futbol ile play off lardan ilerisi düşündürücü.

6 Ekim 2011 Perşembe

Milli Heyecan

 Bir ülke düşünün.

O ülkede bazı insanlar kendi Milli takımından soğumuş.

O insanların içindeki Milli heyecan son bulmuş.

Hee belki diyeceksiniz o insanlar problemli.

O insanlar yanlış düşünceli.

Ama bu insanları Milli heyecandan uzak tutan nedenleri bilmek gerekli aslında.

Benim için ilk Milli heyecanı içimde azaltan Turkuaz rengi forma.

Aman kardeşim sende diyebilirsiniz.

Ama ben diyemiyorum.

Ne oldu benim Kırmızı-Beyaz formama.

Kutsal bayrağımı ifade eden renklere.

Tribünlerde bağrılan Kırmızı-Beyaz marşlara.

Tribünde Kırmızı-Beyaz diye bağırıyorsun.

Sahada Turkuaz bir forma.

Daha sonra Şenol Hocam geldi Milli takımın başına.

Dünya 3.'lüğü gibi büyük bir başarıya imza attı.

Ama bir baktık Şenol hoca Milli takımdan en değersiz sebepler ile ayrıldı.

Fatih Terim denilen zat geldi o gönül verdiğim ülkemin takımının başına.

Herkes bilirdi bu adamın nasıl tipte bir insan olduğunu.

Kişisel meselelerini Milli takıma yansıtmaktan hiçbir zaman çekinmedi.

Her zaman taraflı bir kadro sürdü sahaya.

Gerçekten hakedenlere vermedi o formayı.

Evet belki kişisel düşünüyorum.

Kendi takımımda oynayan futbolcuların o Milli formayı giymelerini istiyorum.

Ama ben onların o formayı hakettiğini çok iyi biliyorum.

Sahada onları göremeyince içim burkuluyor.

Ve sonunda Terim'de bıraktı Milli takımı.

Biran içimde Milli heyecan yükseldi.

Maçı sabırsızlıkla bekledim.

Takımımda görev yapan oyuncular takıma çağrılmıştı.

90 dakika boyunca sabırsızlıkla bekledim, bekledim ve bekledim.

Bir hazırlık maçıydı.

Ama yine forma giyen bir oyuncum yoktu.

Karşıydım Milli takımımın başına yabancı hoca gelmesine.

Ama artık bekler oldum gelecek hocanın stratejisini.

Fakat yine değişmedi o strataji.

Marifet hoca da mı yoksa yanındakiler de mi bir türlü anlam veremedim.

Bu anlam veremeyişlerim altında kayboldu milli ruh.

3 Ekim 2011 Pazartesi

Sıkıntılı İlk Yarılar

Trabzonspor bu sezon oynadığı maçların hepsinde ilk yarı da ki ortaya koyduğu futbol ile taraftarlarına sıkıntı dakikalar yaşattı.

Geçen yılın top ile en fazla oynayan, pas yüzdesi en yüksek olan Trabzonspor bu performansını bu sene sahaya koymakta zorlanıyor.

Burada en büyük sıkıntının kaleden uzun toplar ile başlamanın etken olduğu düşüncesindeyim.

Her maç sürekli değişen bir takım yapısının olması futbolcular arasında uyum sorununun oluşmasına neden olmaktadır.

İkinci yarılarda ise sahada bambaşka bir Trabzonspor ortaya çıkıyor.

Ayağa pas yapan, rakibine tam saha pres uygulayan ve topu sürekli rakip sahada oynama çabası içerisinde olan bir Trabzonspor.

Eskişehir gibi zor bir deplasmanda ikinci yarının büyük çoğunluğunda üstünlüğü elinizde bulundurmak zor bir durum iken Trabzonspor'un gol yükünü çeken Burak YILMAZ 2 dakika da attığı 2 gol ile galibiyetin gelmesinde ki en büyük paya sahip oldu.

1 Ekim 2011 Cumartesi

Güzel Oyun Güzel Kalacak mı?

Sadece cezalı maçlarda kadın ve çocukların maç izlemesine izin veren Tff dün aldığı karar ile kadın ve 16 yaşından küçük çocuklar için lig maçlarını ücretsiz hale getirdi.

Bu maçlarda kadın ve çocukların bilet ücretlerini ise Tff kulüplere ödeme kararı aldı.

Ayrıca Tff yaptığı açıklamada: "Futbolumuzun içinde bulunduğu süreçte; futbolumuzun geleceğine katkıda bulunmak, bu güzel oyuna olan ilgiyi artırmak, şiddet ve düzensizliği önlemek, çirkin ve kötü tezahürata engel olmak ve ailelerin rahatlıkla izleyebileceği müsabaka ortamı oluşturmak konusunda çok önemli katkıları olacağına inandığımız bu proje, 2011-2012 sezonunda “34 Haftalık Lig Grubu” maçlarında geçerli olacak. "

Çirkin ve kötü tezahürata engel olmak.

Peki Fenerbahçe nin oynamış olduğu Manisaspor maçında 40 bin kadın ve çocuk ezeli rakiplerine karşı küfür etmedi mi?

Daha ilk maçta bu uygulamanın amacının dışına çıktığı görüldüğü halde Pfdk aldığı karar ile küfürün bir süresinin olduğunun altını çizerek herhangi bir ceza uygulamasında bulunmadı.

Pfdk nın da verdiği karardan yola çıkarak artık stadlar da belli bir süre küfür edilip susulursa herhangi bir ceza yaptırımı uygulanamaz taraftarlara duyurulur.

Umarım sanıldığı gibi "Güzel Oyun Güzel Kalacak" projesi gerçekleşir.

Kulüplerin bayanlar ve çocuklar için ayırdığı kontenjan aşağıda ki gibidir :