Zapals.com

1 Eylül 2013 Pazar

Dershanecilik deneyimim



Dershanecilik sisteminde öğretmenin görevleri nedir adlı kısa bir görüş bildirisi olacak bu yazı.

Daha önce hiç dershane yaşantım olmadı ve ilk defa bir dershanede işe başladım.

Okulların açılmasına uzun bir süre olduğu için tahmin edildiği gibi kayıt işlemleri devam etmekte normal olarak.

İşe başlamadan öncede kayıt işlemlerine yardımcı olunacağı konusunda konuşuldu yalan değil. Ama bunun normal bir şekilde olacağını düşündüm tabi ki.

Neyse ilk günüm sadece kurumda ki diğer öğretmenleri izleme ile geçti.

Yaptıkları iş ellerinde bulunan listeye göre velileri arayıp öğrencilerini kuruma kayıt ettirmeyi düşünüp düşünmediklerini sormak ve ikna etmek.

Şimdi düşündüğümüzde evet böyle bir olaya ihtiyaçları var ama insanları bir hedefe zorlamak baskı yapmak bir o kadar yanlış.

Elbette ki orada çalışan insanlarda daha fazla kazanmasını ister kurumlarının ama bunu onların haklarını gasp ederek yada azarlayarak yaparak değil.

Eğitimcilerin pazarlamacı gibi görev alması hiçte hoşa giden bir durum değil.

Eğitim kurumları pazarlamasını dönem içinde verdiği eğitim ile yapmalı.

Öyle bir eğitim sunmalı ki insanlara daha sonraki kayıt döneminde bireyleri arama gereği duyulmasın.

Ve 1 haftalık süreçte yaşanan en kötü olay ise şuydu : 2. sınıftan 3. sınıfa geçen bir öğrenciye eğitim verilmesi için telefon açıldığı sırada velinin çocuğunun öldüğünü söylemesi. İşte o an insanın başından kaynar sular dökülür. Çalışmak mı ? Yaşamak bile gelmez içinden o an insanın.

Kısa dershanecilik iş hayatımda edindiğim izlenimler bunlar.

Öğretmen adaylarının kendilerini iyi geliştirmesi ve gerçekten birer eğitimci kimliğine sahip olmaları gerekmektedir.

Öğretmenler pazarlamacı değil eğitimcilerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder